Isla ve Mutlu Son - Stephanie Perkins // Kitap Yorumu

Mayıs 15, 2016

Isla ve Mutlu Son

Orijinal Adı:  Isla and the Happily Ever After

Yazar: Stephanie Perkins

Puan: 5/5
Yayınevi: Yabancı yayınları
Sayfa Sayısı: 328
Çeviri: Aslı Tümerkan

Romantizme umutsuzca inanan Isla, lise birinci sınıftan beri kendini çizdiği karikatürler arasında kaybetmiş Josh’a âşıktı. 

Yaz tatili esnasında Manhattan'da yaşanan tesadüfi bir karşılaşma sonrasında Isla belki de aşkın o kadar da uzakta olmadığını fark etmişti. 

Ancak yeni okul yılının başlamasıyla Isla ve Josh, her genç çiftin karşılaştığı güçlüklerle yüz yüze gelmek zorunda kalmışlardı: ailevi sorunlar, gelecek kaygısı ve birbirlerinden ayrılmak zorunda kalabilecekleri gerçeği.

Bildiğiniz üzere türkiyede bu ay "Anna and the French Kiss" romanının üçüncü kitabı olan İsla ve Mutlu Son çıktı. Doğrusu serinin ikinci kitabı olan "Lola ve Komşu Çocuk"u çok fazla aşık olarak okumamıştım. Nedense ilk 100 sayfası şimdiki zamanda yazılmış cümlelerine alışmakta ve konuya adapte olmakta zorlanmıştım. Ama sonra kitap beni o kadar büyülemişti ki okurken prenses masalı okuyormuşum gibi hissetmiştim. 



Bu üç kitap seri sayılsada aslında bir-birinden bağımsız. Yani bu kitapta önceki kitaplardaki olaylar anlatılmıyordu, yalnız bir yerde Anna ve Etienne St. Clair, Lola ve Cricket'i görüyoruz. o da bu kitap için hiç bir sorun çıkarmıyor. Lola ve Cricket'i yeniden okumak güzeldi. İlk kitabı okumasam bile  Anna ve St.Clair'in hikayesine bir azcık tanık oldum. Doğrusu, yayın evi ilk kitabı da çıkarsa da bir an önce onu da alıp seriyi tamamlasam. 

Şimdi gelelim İsla'ya. Kızımız lise birden beri Joshua Wesserstein'e platonik aşık ve bir yaz günü bir tesadüf sayesinde Kismet'de karşılaşıyorlar. İşte kader onları böyle çarpıştırıyor. İlk yüz sayfada olaylar o kadar hızlı gerçekleşti ki içime bir kurt düştü. 

" + Seni terk etmem konusunda asla endişelenmene gerek yok çünkü lise birden beri sana aşığım.
İtirafım onu hayrete düşürüyor.
+ Hikayesi yok, diyorum. Bir gün seni gördüm ve öylece anlayıverdim. "

Ve tahmin etdiğim gibi de son 100 sayfa kala bir olay gerçekleşti. :( Ama hala umutluydum ve harika bir sonla yazar yüzümü güldürdü. 



Kitabın her sözü beni o kadar mutlu etdi ki. Nedenini bilmiyorum ama kalbimi ısıtan bir peri masalı okuduğum kesindir. Tüm kitabı post it'leye bilirdim. Ama bazen kitaba o kadar dalmış oluyordum ki. Evet, arkadaşlar, ben bu post it'leme işini başaramıyorum. 

"- Hepsine de kabul edileceksin. Ama Dartmounth'a gireceksin. Nehrin üzerinde stüdyo apartman tutacağız, bundan yine de daha büyük olacak. Jacque gibi gözüken bir kedi alacağız ama ona Jack diyeceğiz. Ve kliması bile olmayan kötü bir araba alacağız ama harika bir radyosu olacak, her hafta sonu yeni bir yere gideceğiz.
+ Bunu istiyorum.
Ben de. "


Yazarın tüm erkek karakterleri gerçek olamayacak kadar mükemmel ve yaratdığı aşklar çok kusursuz. Tabii ki de yazarın kalemi de karakterleri kadar mükemmel. 



Güzel bir aşk romanı okumak isteyenler okuyun bu kitabı. Son olarak yazarın sonda yazdığı teşekkür yazısının sonu beni o kadar etkiledi ki yazarın özel hayatını acayip merak etdim.

"Son olarak, Jarrod Perkins'e teşekkürler. Şu anda ismini yazdığım için ağlıyorum. Seni herkesten çok seviyorum. Her zaman. Çarpı yüz trilyon. Etienne, Cricket ve Josh .... Hepsi sendi ama hiçbiri senin yanına bile yaklaşamadı. En iyi arkadaşımsın. Benim Mutlu Sonumsun."

You Might Also Like

0 yorum