Yeni bir 15 günde 10 kitap yazısıyla karşınızdayım. Geçen sefer eğer başarırsam devam ederim demiştim veeeee işte yine buradayım. Bu 15 gün benim sömestr tatilim olucak.
Geçen seferki yazımı okumak isterseniz buraya tıklaya bilirsiniz. Önce geçen seferki 15 günde neler okumuşum ona bakalım.
Kül
Orijinal Adı: Ash
Yazar: Shani Petroff , Darci Manley
Yayınevi: Novella Dinamik
Sayfa Sayısı: 464
Çeviri: Tuba Özkat
Puan: 5/5
Kader önceden
belirlendi.
Yönetim tarafından
sıkıca kontrol ediliyor.
Değiştirilemez.
Madden Sumner bir
Mor olarak doğdu. Sistemin en yüksek halkası. Kaderi Yediler Bakanı olmak.
Dax halkanın alt tabanı olan Kül, bir Renksiz.
Kaderinde gerçekleştirmesi gereken hiçbir şey yok. Buna rağmen hayatından
vazgeçmiş değil. Statüsünün onu tanımlamasına izin vermeyecek.
Dax ve Madden’ın yolları, özgürlüklerini kazanmak için verecekleri mücadelede hiç
beklemedikleri bir şekilde birleşecek.
Peki, kaderleri
için savaşmaya gerçekten hazırlar mı?
Fısıltı
Orijinal Adı: Hush-Hush
Yazar: Becca
Fitzpatrick
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 416
Çeviri: Sevinç Tezcan Yanar
Puan: 4,5/5
Kovulmuş bir meleğe âşık olmak…
“Bütün sınıf arkadaşlarımın isimlerini
biliyordum… biri hariç. Yeni öğrenci… Arkamdaki sırada, serinkanlı siyah
gözleri karşıya sabitlenmiş bir hâlde kaykılmış oturuyordu…
Siyah gözleri beni âdeta delip geçiyordu.
Dudaklarının kenarları yukarı doğru kıvrıldı. Kalbim bir an tekler gibi oldu ve
o bir anlık duraksamada, kasvetli bir karanlık duygusunun bir gölge gibi
üzerime örtüldüğünü hissettim. Bu duygunun kaybolması sadece bir an sürdü, ama
ben hâlâ ona bakıyordum. Gülümsemesi dostça değildi, bela kelimesini heceleyen
bir gülümsemeydi. Ve vaat doluydu.”
Ocak Ayı Kitap Alışverişi.
Her kese merhaba, nasılsınız? Sınavlar bitdi mi? Sınavlarınız nasıl geçti? Benimkiler güzeldi sonuçta bu yıl da hepsinden geçtim. 20 günlük bir tatilim başladı. Şu an çok murtluyuuuum.
Gelelim bu yazıma. Evet yine alışveriş yazısı. Bu sefer Ocak ayı boyunca aldığım kitaplarla karşınızdayım. Şimdi arkadaşlar, ben ocağın başlarında bir 5, 6 kitap falan almıştım sonra kendime söz verdim. Arkadaşım buna şahit. "Kitap Almayacağım en azından 2-3 ay", "En azından elimdekileri bitireyim, çok fazla okunması gereken kitaplarım yığıldı" dedim. Evet, hepsini dedim. Ben? Ama nerdeee? Bu gün büyük bir indirim vardı bizim mağazalarda. İşte bizim buralarda böyle bir indirimleri çok fazla yakalayamazsınız. Ben de dedim ki "Olsun ya gidip bir bakarım, sonuçta çok fazla istediğim kitaplar indirime girmiş, olmazsa 1-3 tane :D kitap alırım". Ama ben yine yaptım yapıcağımı. (: Hadi o zaman görelim neler almışım. Bu arada her yerde öyle güzel indirimler var ki, bir bakın derim.
Merhaba, her kese. Bu sefer farklı bir yazı ile karşınızdayım. İnstagramda paylaştığım bir postda blog da hangi yazıları görmek istersiniz diye sormuştum. Ve siz de bana 2016 yılında filmi çıkacak kitaplarla ilgili yazı yazmamı istediniz. Hadi başlayalım o zaman.
2016 yılında çok fazla kitaplar filme uyarlanacak. Ben bunlardan türkceye çevrilenleri seçtim. Tabii bir kaç istisna ola bilir. :D Hepsinin linkini koyucam, isterseniz fragmanlarını izleye bilirsiniz.
Orijinal Adı: Tangled
Yazar: Emma Chase
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı: 433
Çeviri: Deniz Beril
Bacaklılar
Puan: 4,5/5
Zengin, yakışıklı ve kendini beğenmiş
Drew Evans ile güzel, zeki ve hırslı Katherine Brooks buluştuğunda işlerin
karmakarışık hale gelmesi şaşılacak bir şey değildir.
Drew Evans’ın işi, milyon
dolarlık anlaşmalar yapmak ve New York’un en güzel kadınlarını tek bir
gülümsemeyle baştan çıkartmaktır. Peki, öyleyse neden yedi gündür evden dışarı
çıkmıyor? Neden mahvolmuş, sefil bir halde ve depresyonda? Ona sorduğunuzda
size sebebinin grip olduğunu söyleyecektir fakat hepimiz bunun doğru olmadığını
biliyoruz.
Katherine Brooks, Drew’un babasının yatırım bankacılığı firmasında işe
başladığı anda gösterişli playboyun hayatındaki her alanın bir karmaşaya
sürüklenmesine sebep olmuştur. Profesyonel alandaki yarışları Drew’un
cesaretini kırıyor, Katherine’e karşı hissettiği çekim dikkatini dağıtıyor ve
onu yatağa atma girişimlerindeki başarısızlığı ise tamamen sinirlerini
bozuyordur.
Nasıl oluyordu da kadının biri çıkıyor ve ağzı iyi laf yapan çapkın
bir adamı mahvolmuş, umutsuz biri haline getirebiliyordu? Hayatta asla sahip
olmak istemediği tek şeyi gerçekleştirerek.
‘Karmakarışık’ dünyada en çok
kullanılan kitap sitesi Goodreads’de yapılan oylamalar sonucu 2014’ün en iyi
çıkış yapan kitabı seçilmiştir.
Her Gün
Orijinal Adı: Every Day
Yazar: David Levithan
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 333
Çeviri: Derya İmer
Aydınlık
Puan: 5/5
Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.
Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil…
gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu
kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere
içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum… Her sabah farklı bir bedende
uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin
önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün
başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka
biriyim de. Hep böyle olageldi.
A’nın arkadaşı yok. Ebeveyni yok.
Ailesi yok. Mülkü yok. Evi bile yok.
Çünkü her gün başka birinin bedeninde uyanıyor.
Her sabah farklı bir yatak.
Farklı bir oda.
Farklı bir ev. Farklı bir hayat.
Rhiannon’la tanıştığı anda ona âşık olan A
için, gece çöktüğünde her şey sona ermiştir. Çünkü hiçbir zaman bir insanın
bedenine ikinci kez girememektedir. Ancak A, genç kızı aklından çıkaramayınca
ve Rhiannon onun yaşama sebebi haline gelince her gün, farklı hayatlar yaşamış
farklı bedenlerde ona geri dönmeye çalışacaktır.
Bir de onu aşkına inandırmaya…
Her kese merhaba. PilliKütüphane yeni bir etkinlik başlatmış. Ben de katılmaya karar verdim. Yazısını buradan okuya bilirsiniz. Nedense seviyorum böyle etkinlikleri.
15 günde bir, 10 kitaplık bir liste yapıyorsunuz ve bu listeyi tamamlamaya çalışacaksınız. Tabii her zaman o kadar kitap okumaya bilirsiniz ve ya araya başka kitaplar kaynayıp listedeki kitaplardan kalan ola bilir. İşte o kitapları diğer listeye ekleyeceksiniz. Sonuç her şekilde daha fazla okumak.
Yazar: Fatma Erdek
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı: 523
Puan: 4/5
Karanlıkta bile gören gözdü yürek. Bir kez bağlandığında, iz sürüyordu.
Onlar sevgiyi de, acıyı da birlikte yaşamışlardı. Büyüklerin dünyasında
kötülüğün kurbanı olmuş, kaderin savurduğu farklı yönlerde kaybolmuşlardı.
Yıllar geçmiş, yaşamlar değişmiş, dile getirilemeyen acılar karanlıklarda
hapsolmuştu. Ancak bir gerçek vardı ki; aynı ateşte yanan yürekler, biraz
örselenmiş, biraz olgunlaşmış olsa da, birbirini tanıyordu. Fakat hayat bu kez
onlara farklı roller çizmişti...
Tehlikenin koynunda, sırlarla çevrili derin bir AŞK hikâyesi
okumaya hazır mısınız?
Mucize
Orijinal Adı: Wonder
Yazar: R. J. Palacio
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 336
Çeviri: Berna Serman
Puan: 5/5
Kaderinde Sıradışı Olmak Varsa Sıradan Kalamazsın…
Merhaba, adım August. Size nasıl göründüğümü
anlatmayacağım.
Aklınıza ne geliyorsa muhtemelen ondan daha kötü
görünüyorumdur.
August (Auggie) Pullman yüzünde fiziksel bir
bozuklukla doğduğu için, normal bir okula gidemiyordu… şimdiye kadar. Yakında
Beecher Ortaokulu’nda beşinci sınıfa başlayacak ve ömrünüzde bir kere bile
“yeni çocuk” olduysanız, bunun ne kadar zorlu olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Dondurma yemek ve Xbox’ında oyun oynamak gibi sıradan şeyleri seven Auggie
aslında sadece sıradışı yüzü olan, sıradan bir çocuk. Peki, yeni sınıf
arka¬daşlarını, görünüşünün ardında kendisinin de onlar gibi olduğuna ikna
edebilecek mi?
“Mucize aslında… tam bir mucize. Kendinize bir iyilik yapın ve bu kitabı
okuyun; hayatınızı iyileştirecek.”
Nicholas Sparks, New York Times çoksatan yazarı
Kafes
Orijinal Adı: Bird Box
Yazar: Josh Malerman
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 336
Çeviri: Aslı Dağlı
Puan: 4/5
Dışarıda bir şey var…
Görülmemesi gereken korkunç bir şey… Ona atılan bir bakış
kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise
kimse bilmiyor.
Malorie ve iki çocuğu, olayların başlangıcından
beş yıl sonra hayatta kalmayı beceren bir avuç insan arasındaydı. Nehrin
kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan Malorie, ailesinin
güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Fakat onları bekleyen
yolculuk tehlikelerle doluydu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine yol açabilirdi.
Ve onları takip eden bir şey vardı.
Bu bilinmeyene doğru gözbağının karanlığında
yaptığı yolculukta Malorie sık sık geçmişi hatırlıyordu. Bilinmez tehlikenin
karşısında bir araya gelerek hayatta kalmaya çalışan, kendisini de aralarına
kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına geliyordu: Bir
zamanlar yabancı olan bir grup insanın birer birer kapısını çaldığı evde
kurdukları ortak hayat... Ancak sağ kalan ve kapılarını çalan insanlar arttıkça
ortaya yüzleşmeleri gereken bir soru çıkmıştı: Herkesin aniden delirdiği bir
dünyada kime güvenilebilirdi?