Kül - Shani Petroff , Darci Manley // Kitap Yorumu

Ocak 30, 2016

Kül

Orijinal Adı: Ash

Yazar: Shani Petroff , Darci Manley

Yayınevi: Novella Dinamik

Sayfa Sayısı: 464

Çeviri: Tuba Özkat

Puan: 5/5

Kader önceden belirlendi.

Yönetim tarafından sıkıca kontrol ediliyor.

Değiştirilemez.

Madden Sumner bir Mor olarak doğdu. Sistemin en yüksek halkası. Kaderi Yediler Bakanı olmak.

Dax halkanın alt tabanı olan Kül, bir Renksiz. Kaderinde gerçekleştirmesi gereken hiçbir şey yok. Buna rağmen hayatından vazgeçmiş değil. Statüsünün onu tanımlamasına izin vermeyecek.

Dax ve Madden’ın yolları, özgürlüklerini kazanmak için verecekleri mücadelede hiç beklemedikleri bir şekilde birleşecek.

Peki, kaderleri için savaşmaya gerçekten hazırlar mı?

O nasıl bir kitaptı öyle. Hala etkisinden kopamadım. Okuduğum en iyi distopyalardan biriydi, sadece harika bir distopyaydı. Gerçek bir distopya.

Bildiğiniz üzere Kurucunun Kızı'da distopya ama orada hiç de böyle şeyler yok ve distopyadan çok aşk romanına benziyor. Ama bu gerçekten katı kuralları olan gerçek bir distopyaydı.

Konusundan bir az bahsetmek istiyorum. Uzun zaman önce John Crilas adında biri bir laboratuvar kapısını kapatmadığı için nükleer patlaması olmuş ve dünya nüfüsünün 90/100% mahvolmuş. Büyük bir salgın çıkmış. Geriye kalan diğer insanlar dünyanı yeniden yaşanılacak, katı kuralları olan bir yer olarak inşa etmişler. Dünyada renk sistemi var ve tüm insanların önceden belirlenmiş olan bir kaderi var.

Ana karakterlerimizden olan Dax bir kül ve renksiz. Renksizlerin bir kaderi yok. Tüm hayatlarını öylesine amaçsızca geçirirler.

Diğer bir ana karakterimiz ise Madden bir mor. Mor'lar bu sistemin en başında geliyorlar önemli işlerde rol alıyorlar. Madden'nin kaderi geleceğin bakanı olmak.

En başta Mor'lar geliyor, sonra Kırmızı'lar, Yeşiller, Sarılar, Kahverengiler, Barutlar ve Küller. Küllerin çoğunun basit görünecek kaderleri var. Mesela Dax'ın arkadaşı Laurel'in kaderi işte flan gün 2:03-2:04 arasında bir yoldan karşıya geçmek. Sonra bir çocuk vardı kaderi su satmak. Tüm hayatı boyunca bunu yapmak zorunda. Küçüklüğünden beri her kese "su vere bilirmiyim, su vere bilirmiyim" diyor. Eğer kimse kaderini yapmazsa o Zaman öldürülür. Ama tabii her kader bir şeyleri tetikler. Bazı şeylerin olması için baş verir.

Dax bir renksiz olsa da ailesi sarı, abilerinden Aldan ve Link mor. Dax'in annesinin kaderi bir kız çocuğu doğurmak ve babasının kaderi bütün hayatı boyu Shakespeare okumak.

Madden'in ailesi bir kırmızıyken kızları doğulduğunda kaderleri deyişmiş, yükselip mor olmuşlar.

Günümüzde bir olay baş veriyor. Biri kaderini yapmaktan vazgeçiyor ve hemen öldürülüyor, kim olduğunu spoil olmasın diğe söylemiyorum. Bundan sonra her şey değişiyor. Dax ve Madden'nin yolları bir yerde kesişiyor. Ve asıl tüm olaylar bundan sonra gerçekleşiyor.

Gelelim bu sisteme. Sistem hiç de kusursuz değil. Düşünün bu renkler sistemi arasında o kadar büyük bir boşluk var ki, işte Mor'lar Kül'lerle çok kötü muamele ediyorlar. Hatta “o bir Kül onunla konuşma” falan diyorlar. Ama tabii Kül'ler de Mor'larla kafa tutamaz, yoksa başları büyük bir belaya gire bilir. Çok acımasızca. Hatta bir renksizseniz devlet binalarına kesin olarak girme yasağınız var.

Kitabın kapağı da çok güzel harika olmuş, Novella Dinamik süper işler yapıyor bu aralar. Eğer distopya severseniz, hiç düşünmeden alın bu kitabı okuyun. Müthiş bir kitap. Gerçekten distopya dediğin böyle olur. Düşünün sond bir cümle var, onu okudum ve sayfayı çevirdiğimde karşıma "Teşekkür yazısı" çıktı resmen gece vakti çıldırıyordum bana ikinci kitabı verin diğe. Ama malasef hiç yurt dışında bile çıkmamış bu kitap. :( Bu yıl çıkarda çevrilir, hemen okurum diye umut ediyorum.

Bu yorumu bu gün girdiğim için mutluyum çünkü kitap dün gece bitdi ve eğer dün gece yorumumu yazsaydım kendimi tutamayıp her şeyi söylerdim . Okuyun millet. Bu kitabı "OKUYUUUUNNN".

Kendimi kaybetdim. Şaka bir yana okuyun gelin konuşalım. Deliricem resmen ikinci kitap için.

Bu arada kitapda bir dakika bile aksion hiç durmadı. Her sayfasını heyecan içinde okudum. Bayıldım.

Eğer bu kitabı okuduysanız aşağıya yorum bırakmayı unutmayın. Eğer hala okumadıysanız okuyun yani, o kadar laf etdim :D .